Bu Blogda Ara

11 Haziran 2012 Pazartesi

beni anlama...





Bir parça akıl, çok saygı, fazla sevgi ve cep dolusu cesaretle yürüdüm. 
Bazen koştum, bazen durdum,
Ara sıra ceplerimden cesaretim döküldü,
Sonra sevgim arttı,
Korkaklığım enseme yapıştı,
Uzaklaşmaya çalıştım,
Bolca kendimi kandırdım,
Nefes alamadım,
Çok güldüm,
Dünya o an dursun istedim,
Kendime ayar verdim,
En acımasız ölüm senaryolarında başrolü kaptım, 
Heyecanlandım,
Konuşamadım,
Susmaya çalıştım,
Ayaklarım geri geri gitsin istedim, 
ama onlar hep sana gitti...
Kendime geldim,
Düşündüm,
Duvarlarından çekindim,
Kaybetme ihtimali bitirdi beni,
Kendimi kandırmaktan sıkıldım,
Oturdum masaya,
Sevabımı günahımı döktüm önüme,
Perde açıldı,
Pek çok kez direkten döndüm,
ama sonunda istediğim pası alınca golü attım,
Kafamı kaldırdığımda golü kendi kaleme atmışım meğersem,
Neyse tribünler samimi olduğumu biliyordu,
Gelip sarıldı,
O yetti işte.
Ellerimi yavaş yavaş bırakacağını bile bile,
Sonsuza doğru akıp gitmek istedim...
ama olduğum yerde duruyorum,
Üstelik onun duvarları yok,
Sadece bahçe dışına çit ördü,
Benim mahallemde kimse kapılarını kapatmaz,
Benim kapılarım gece gündüz açıktır,
Güveniriz birbirimize,
Güven bezen hepsini döver,
Tek başına yeter..
Neyse benim için daha önce kimse bir şeyler yazmadı,
acaba nasıl bir duygu...

Yok yok şaka çokça yazıldı.