Bu Blogda Ara

13 Şubat 2012 Pazartesi

yumurta

1996 yılının Haziran ayı.. O sene okulda aldığım başarıların ödülü olarak arkaşlarımla Bodrum'a tatile gitme hakkı kazanmıştım babamdan.. Heyecanlandık falan derken hazırlıkları yaptık otobüs biletlerimizi aldık.. denizdi giymelik tişört, terlik, deniz şortu derken bir kaç eksikle çantamız tamamdı..Biletimiz özkardeşler truzim cuma akşamı arabasınayrı.. bindik yola çıktık yumurta kokulu otobüsü sevdim çünkü beni hediyeme götürüyordü.. derken gecenin bi vakti oldu mola verdik özkardeşler dinlenme teseslerinde.. çayımızı içtik, işe dik falan derken.. yol arkadaşım fuat -ben otobüse gitçem deyip gitti.. bense otobüs yolculuğumu biraz daha güzel geçireyim diye mizah dergilerine bakınıyordum.. derken  özkardeşler dinlenme tesisinin kapısından dışarıya doğru adımımı attım.. ve gördüğüm tabloyu size anlatmamı beklemeyin .. özkardeşler turizme ait onlarca otobüs.. otobüs bırakacak yer yok o derece.. o zaman anladım özkardeşler turizmin büyüklüğünü, saygı duydum.. ama daha büyük bir sorunum vardı artık. acaba benim otobüsüm hagisiydi.. hepsi aynı model onlarca otobüs.. galiba ucuza gelsin diye toptan almışlardı.. tabi bu benim sorunum değildi.. ama benim otobüsümün ayırt edici bir özelliği mutlaka olmalıydı-dı-dı-dı.. ama ne... ve o anda kafamda yanan ampulleri görmeniz lazım hepsi benim bebeğim desem yeri van.. YUMURTA KOKUSU.. onumdeki otobüsten basladım koklamaya ve otobus yumurta kokuyordu.. işte bu benim otobüsümdi.. o yumurta kokusundan dönen basım bana her şeyi unutturmuştu.. ayaklarım artık yere basmıyordu.. artık ben o eski ben değildi.. bambaşka bir insandım artık....


sabah gözümü açtığımda kendimi yozgat'ta buldum.. bodrum'a diye yola çıkıp kendimi yozgat'ta bulmak beni iç gıcıklayıcı bir mutluluğa sürükledi.. sanki ben hep buraya aittim.. sevinçten çılgına dönmüştüm.. ve elbette artık burası benim kaderim olmuştu..


artık ne ben eski orhandım ne yozgat eski yozgat.. çokbüyük hayallerim vardı.. yozgat'ın bağımsızlığına adadım kendimi.. örgütlendik.. çok arkadaşım gitti yozgat'ın bağımsızlığı uğruna.. diğerleri ise şimdi çocuklarının arkadaşlarına anlattığı "benim babam eski yozculardan ooolum"  (YOZCU; Yozgat'ın bağımsızlığı için kurulmuş aşırı garip adamlardan oluşan, gündüzleri sıcak ve kurak. akşamları ise sert ve soğuk insanların kendilere verdiği isim) diye anlattığı insanlar olarak kalacaklardı.. ve şimdi geriye dönüp baktığımda özkardeşler turizmin yozgat bölge yetkilisi olmakla hayatımın en doğru kararını vermişim.. işte şimdi anlatacak bir hikayem var Bir Zamanlar Yozgat'ta diye... ama yumurta kokusunun patentini alaydık eyiydi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder