Bu Blogda Ara

13 Ocak 2012 Cuma

Efsaneler asla ölmez




Bir ocak akşamı o marş çalmaya başladı stadyumda eksiyi aratmayan soğukta,
mazinde bir tarih yatar diye, en coşkulu kısmı Lefter'ler kısmıydı söylediğimiz,
o coşkunun arkasında korku vardı, yok daha bizimle cümleleri gizliydi,
sonra bir cuma akşamı telefon geldi Lefter öldü diye,
mümkün değil çünkü efsaneler asla ölmez,sadece cennete gider dedim,
çünkü bunu duyarak büyüdüm,
hele Lefter denildiğinde, hiç izleyemesem bile,
büyürken masalların,hikayelerin önüne geçen marştaki adam,adada yaşayan yaşlı adam olarak tanısam bile,
büyük adam olduğu bilemem yeterdi benim için,
o bir neslin izlediği en iyi 10 numara değildi sadece,
o neslin çocuklarını, torunlarının çocuklarını büyüten marştaki adamdı,
hiç tanımadığı,görmediği insanların sevgisiyle büyüyen büyük Lefter,
o sevgi ne kadar büyük desem kendisini hiç görmeyenlerin göz yaşı dökebileceği kadar büyük,
göz yaşının büyüklüğü olur mu hiç bazen içe akıtırız, çok akıttık içimize doğru,
Lefter dedemin anlattağı o büyük adamdı,
maç günü kalbimi milyonlarca kez fetheden ulu çıdardı,
ve.. nefes aldıkça kalbimizden çıkmayacak büyük insan şimdi,
o şimdi göğe yükseldi,
bulutların üstüne çıktı,
sarçoğluna en güzel yerden bakıyor,
torunu Özlem'i uzaktan ama içten seviyor şimdi,
ve şimdi yatağına girelerin üzerine sarı-lacivert battaniyesini örtüyor,
ölüm döşeğindeyken bile aklı fikri Fenerbahçeydi,
çok yaşa büyük Lefter.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder